Şimdinin Gücü

Şimdinin Gücü

Çok uzun ve yoğun bir depresyonun sonunda birgün 29 yaşındayken büyük ruhani aydınlanmayı yaşayan Edgart Tolle,  bu tecrübeden sonra  çok güzel iki kitap yazar. ” Şimdinin Gücü” ve ”Varlığın Gücü”…. Okuduğum anladığım en  güzel kitaplardan…Hani  saunaya  girersiniz ve bir an nefessiz kalırsınızya, sonra koşarak dışarı atar,  o oksijen  soğuk havanın etkisiyle yeniden doğmuş hissedersiniz kendinizi  işte tamda öyle oldu  bu iki güzel kitabı okumam..

Yazı uzun gelebilir…onun için  farklı bir sunumunu aşağıdaki linkte veriyorum beğinirseniz   eğer aşağıdaki ”Şimdinin Gücü” adlı  kitaptan  alıntıyıda  okursunuz…

Özgürlüğün başlangıcı; sizin düşünen olmadığınızı idrak etmektir.Siz; düşüneni, izlemeye başladığınız anda, daha yüksek bir bilinç düzeyi harekete geçer.O zaman, düşüncenin ötesinde, engin bir zeka aleminin bulunduğunu, o düşüncenin o zekanın sadece minicik bir veçhesi olduğunu, fark etmeye başlarsınız.Ayrıca, gerçek önemli olan herşeyin – güzellik,sevgi,yaratıcılık,sevinç ve iç huzurunun- zihnin ötesinden kaynaklandığını da fark edersiniz.Böylece uyanmaya başlarsınız.Doğuma ve ölüme tabi sayısız yaşam formunun ötesinde sonsuz ve daima -mevcut-olan BİR-TEK yaşam vardır.Bir çok kişi onu tanımlamak için; Tanrı sözcüğünü kullanır, ben genelde Var’lık derim.

Var’lık sözcüğü hiçbirşeyi açıklamaz, Tanrı sözcüğüde öyle, bununla birlikte Var’lık sözcüğü, açık bir kavram olma avantajına sahiptir.O sonsuz ve görünmez olanı, sonlu bir varlığa indirgemez.Onun zihinsel bir imgesini oluşturmak olanaksızdır.Hiçkimse, varlığa tekbaşına sahip olduğunu iddia edemez.O sizin, kendi özünüz ve mevcudiyetinizdir ve ona kendi mevcudiyetinizin hissi olarak, bir an’da ulaşabilirsiniz.böylece varlık sözcüğü, Var’lık deneyiminden, sadece bir adım uzaktadır.VAR’LIK; SADECE HER FORMUN ÖTESİNDE DEĞİL, aynı zamanda HER FORMUN DERİNLİKLERİNDE, de bulunur.Çünkü; o her formun, en içteki; GÖRÜNMEZ ve YOKEDİLEMEZ ÖZ‘Ü dür.Bu onun sizin en derin benliğiniz, gerçek doğanız olduğu ve sizin ona ulaşabileceğiniz, anlamına gelir.Ancak; O’nu ZİHNİNİZLE KAVRAMAYA ÇALIŞMAYIN.
O’nu ANLAMAYA ÇALIŞMAYIN. O’nu ancak, zihin sessizleştiğinde Bilebilirsiniz.Siz orada mevcutken, dikkatiniz tam olarak, şimdide bulunurken, VAR’lık HİSSEDİLEBİLİR , zihnen anlaşılamaz.Varlığın farkındalığını yeniden kazanmak ve o ” HİSSETME-İDRAKINDA” kalabilmek AYDINLANMADIR.Aydınlanma sözcüğü, insanüstü bir başarı fikrini çağrıştırır ve EGO-BENLİK bunu böyle tutmayı sever.oysa; aydınlanma, sizin; VAR’LIK ile BİRLİĞİ HİSSETMENİZDEN, doğal halinizden başka birşey değildir.O HAL; ölçülemez ve yokedilemez bir şeyle, aslında SİZ olan ama sizden çok daha büyük bir şeyle, BİR‘LİK halidir.O ismin ve formun ötesinde bulunan, gerçek doğanızı bulmaktır.Bu birliği hissedememe, kendinizden ve çevrenizdeki dünyadan ayrı olduğunuz İLLÜZYONUNA yol açar.O zaman siz kendinizi, bilinçli yada bilinçsiz, kendinizi TECRİT edilmiş bir parça olarak algılarsınız.bu durumda korkuya kapılırsınız ve -içinizde ve dışınızda yaşadığınız çatışma- normal haliniz haline gelir.Bu BİR’liği denemenizin önündeki en büyük engel; ZİHNİNİZLE ÖZDEŞLEŞMENİZDİR ki; bu düşünmenin durdurulamaz ve istemdışı hale gelmesine neden olur.Düşünmeyi durduramamak, korkunç bir derttir ama biz bunu fark etmeyiz çünkü; hemen herkes bu derdi çekmektedir, böylece normal bir durum olarak kabul edilir.Bu ardı arkası kesilmez ZİHİNSEL GÜRÜLTÜ, sizin, VAR’lığa AYRILMAZ BİR BİÇİMDE BAĞLI OLAN SESSİZLİK VE SÜKUNET ALEMİNİ bulmanızı engeller.ayrıca bir KORKU ve ISTIRAP GÖLGESİ oluşturan SAHTE-ZİHİN ÜRÜNÜ bir BENLİK yaratır.Zihninizle özdeşleşme, gerçeğin önünü kesen, donuk bir KAVRAMLAR / ETİKETLER / İMGELER / SÖZCÜKLER / YARGILAR / TANIMLAMALAR PERDESİ yaratır
O sizinle kendinizin, sizinle diğer insanların, sizinle doğanın, sizinle tanrının arasına girer.AYRILIK İLLÜZYONUNU sizin diğerlerinden tümüyle ayrı olduğunuz illüzyonunu yaratan, bu DÜŞÜNCE PERDESİDİR.O zaman siz- fiziksel görünümler ve ayrı formlar düzeyinin altında- TÜM VAR OLANLA BİR OLDUĞUNUZ ASLİ GERÇEĞİNİ UNUTURSUNUZ.ZİHİN, eğer doğru biçimde kullanılırsa, muhteşem bir alettir.yanlış kullanıldığında yıkıcı bir hale gelir.Aslında bu yıkıcılık, sizin zihninizi yanlış kullanmanızdan değil, HİÇ KULLANMAMANIZDAN kaynaklanır.O SİZİ KULLANIR.HASTALIKDA BUDUR.SİZ ZİHİN OLDUĞUNUZA İNANIRSINIZ. YANILGI BUDUR.Böylece alet sizi ele geçirmiştir, o sizi yönetmektedir.Bu siz farkında olmadan bir varlığın sizi elegeçirmesine benzer, böylece siz o varlığı kendiniz olarak algılarsınız.ÖZGÜRLÜĞÜN BAŞLANGICI sizin o hükmeden varlık yani DÜŞÜNEN olmadığınızı İDRAK ile başlar.

Bunu bilmek, sizin o varlığı gözlemlemenizi mümkün kılar.Siz düşüneni izlemeye başladığınız anda, daha YÜKSEK BİR BİLİNÇ DÜZEYİ harekete geçer.O zaman düşüncenin ötesinde engin bir zeka aleminin bulunduğunu, o düşüncenin o zekanın sadece minicik bir vech’esi olduğunu, FARKETMEYE BAŞLARSINIZ.Ayrıca gerçekten önemli olan herşeyin -güzellik,sevgi,sevinç ve iç huzurunun- ZİHNİN ÖTESİNDEN KAYNAKLANDIĞINI da FARK EDERSİNİZ.böylece UYANMAYA BAŞLARSINIZ.İyi haber şuki; siz kendinizi zihnin bu esaretinden kurtarabilirsiniz. bu tek-gerçek özgürlüktür.KAFANIZDAKİ BU SESİ DİNLEYİN ve bunu elinizden geldiğince SIK bir biçimde yapın.Özellikle TEKRARLANIP DURAN DÜŞÜNCE KALIPLARINA, zihninizde yıllardır çalıp duran o eski plaklara dikkat edin.DÜŞÜNEN,i İZLERKEN, KAFANIZDAKİ SESİ DİNLERKEN, orda bir TANIK olarak bulunun.Siz bu sesi TARAFSIZ bir biçimde, yani YARGILAMADAN dinlemelisiniz.İşittiğiniz sesi YARGILAMAK/SUÇLAMAK aynı sesin form değiştirerek ARKA KAPIDAN gelmesine neden olur.Çok geçmeden şunu farkedeceksiniz. Ses vardır ve ben onu dinliyorum, izliyorum.Bu BEN,im farkındalığı, bu kendi mevcudiyetinizi hissetmeniz, bir DÜŞÜNCE değildir. O ZİHNİN ÖTESİNDEN YÜKSELİR.Böylece, siz düşünceyi izlerken, sadece düşüncenin değil, KENDİNİZİN-BENLİĞİNİZİN de – düşüncenin tanığı olarak, FARKINDA OLURSUNUZ.BÖYLECE ORTAYA YENİ BİR BİLİNÇ BOYUTU ÇIKAR.Düşünceyi dinlerken, düşüncenin ardında- bilinçli bir mevcudiyeti, daha derin benliğinizi, HİSSEDERSİNİZ.O zaman, DÜŞÜNCE ÜZERİNİZDEKİ GÜCÜNÜ YİTİRİR ve HIZLA BATIP KAYBOLUR.Çünkü; siz artık zihne-onunla özdeşleşerek- güç vermemektesinizdir. bu durum İSTEMDIŞI ve KESİNTİSİZ biçimde düşünmenin SONUNUN BAŞLANGICIDIR.Bir düşünce battığında, siz zihinsel akışta bir kesinti – bir DÜŞÜNCESİZLİK boşluğu deneyimlersiniz.
İlk önce, bu aralıklar boşluklar, belki bir-kaç saniye sürer, sonra yavaş yavaş uzar.Bu boşluklar ortaya çıktığında, siz içinizde belirli bir SESSİZLİK ve HUZUR hissedersiniz.Bu VAR’LIK ile bir olduğunuz doğal halinizin- ortaya çıkması zihin tarafından engellenen o hal,in- başlangıcıdır.Uygulamalar sonucunda, bu sessizlik ve huzur duygusu derinleşecektir.Aslında onun derinliğinin bir SONu yoktur.ve içinizin derinliklerinde farklı bir sevincin-coşkunun yükseldiğinide hissedersiniz; bu VAR’lığın sevincidir-tasavvuf bu hale vecdhali der.Bu içsel birleşme hali içindeyken, zihinle özdeşleştiğiniz hale kıyasla,çok daha uyanık ve farkında olursunuz.Bu ayrıca, FİZİKSEL BEDENE YAŞAM VEREN enerji alanının frekansınıda yükseltir.Siz bu-doğuda ona verilen isimle; DÜŞÜNCESİZLİK ALEMİNİN,daha derinlerine dalarken, SAF BİLİNÇ halini farkedersiniz.O hal içinde, kendi mevcudiyetinizi öyle bir yoğunluk ve sevinçle hissedersinizki, bu hisle kıyaslandığında tüm -düşünceler, duygular, fiziksel bedeniniz, tüm dış dünya önemsiz hale gelir.Bu hal BENLİK ÖTESİ bir haldir.O sizi daha önce ” KENDİ BENLİĞİNİZ” olarak DÜŞÜNDÜĞÜNÜZ şeyin ÖTESİNE götürür.bu mevcudiyet hem sizsiniz ama aynı zamanda SİZDEN HAYAL BİLE EDİLEMEZ BİÇİMDE BÜYÜK birşeydir.Dikkatinizi ŞİMDİye yönelterekde , düşünce akışında, bir kesinti, bir boşluk yaratabilirsiniz. içinde bulunduğunuz anın yoğun bir biçimde bilincinde olun.bu derin doyum veren bir durumdur.Bu yolla; BİLİNCİNİZİ ZİHİNSEL FAALİYETTEN UZAKLAŞTIRIP- SON DERECE UYANIK VE FARKINDA OLDUĞUNUZ- AMA DÜŞÜNMEDİĞİNİZ, BİR DÜŞÜNCESİZLİK BOŞLUĞU yaratırsınız. bu meditasyonun da özüdür.Günlük yaşamınızda bunu, rutin bir faaliyete tüm DİKKATinizi vererek, böylece onu kendi başına bir amaç haline getirerek, uygulayabilirsiniz.örneğin; merdivenleri inip çıkarken bile, her seferinde, her adımınıza, her hareketinize, her nefesinize, çok dikkat edin.TÜMÜYLE ORDA OLUN.Yada ellerinizi yıkarken,bu faaliyete ilişkin tüm duyusal algılara, suyun sesine, verdiği hisse,ellerinizin hareketine,sabunun kokusuna dikkat edin.veya arabanıza bindiğinizde, birkaç saniye durun ve nefesinizin akışını izleyin. sessiz ama güçlü bir mevcudiyet duygusunun farkında olun.Bu uygulamalarda, başarınızın ölçüsü, içinizde duyduğunuz huzurla ölçülür, ölçülebilirse.AYDINLANMA YOLCULUĞUNUZDA; tek en önemli adım şudur. ZİHNİNİZDEN AYRILMAYI, ONUNLA ÖZDEŞLEŞMEMEYİ ÖĞRENMEK.Düşünce akışınızda, bir aralık, bir boşluk yarattığınız her seferinde; BİLİNCİNİZİN IŞIĞI GÜÇLENİR.Birgün kendinizi- KAFANIZDAKİ SESE, BİR ÇOCUĞUN MASKARALIKLARINA GÜLÜMSEDİĞİNİZ GİBİ GÜLÜMSERKEN, yakalayabilirsiniz.Bu sizin artık ZİHNİNİZİN İÇERİĞİNİ O KADAR CİDDİYE ALMADIĞINIZ ANLAMINA GELİR çünkü artık BENLİK DUYGUNUZ BU İÇERİĞE DAYANMAMAKTADIR. ….daha fazlasını,  Eckhart Tolle / şimdinin gücü,nde bulabilirsiniz. Bundan daha da fazlası ise; ÖZ,ünüzde mevcut.