Hedefe kilitlenmenin motivasyonu; doğru algı ve varılacak noktanın yere basan akılcı dinamikleri ile uyumlu ise
müthiş keyif veriyor.
Çoğu zaman fazlalıklarda düzeni bozabiliyor, aslolan denge, hayat başlıyor ve bitiyor bu süreçte yaşananlara baksak her kes doğuyor, büyüyor, evleniyor emekli oluyor ….
Genelleme böyle ama aslında nekadar da özeliz ve ne kadar da farklıyız.
Aynaya bakıyoruz ve kendimizi ne çok beğeniyoruz, yapıcı bile olsa eleştirilere ne kadar kapalıyız.
Motivasyon kaynaklarımız ne kadar az, her an demoralize olmaya hazırız sanki. Çoğu zaman hazza ulaşmak yerine acıdan kaçınmayı seçiyoruz
Süreçlerdeki motivasyonsuzluk , gelişimimize katkı koyan eleştiriler yada olaylara bakış açımız, hedefe varmadaki en büyük engellerimizmiş gibi geliyor bana.Hedefin yakalanabilir dinamiklerinin, ‘koşulsuz gereklilikleri’ desek belki daha doğru olacak,
Şöyle ki; engel diye gördüklerimiz, sonuçta sizin hedefinizi kucaklamanız ve sürdürülebilir bir sonuç elde edebilmeniz için aslında sahip olmadığınız ; ve bunun farkında da olmadığınız yetkinliklerinizin, size kazandırılmasını sağlayacak ” hayatın cilveleri” dir, diyebilirim.
İşte tamda bu noktada bahsettiğim motivasyon kaynaklarnız önem arz ediyor..
Varlığımızın nasıl ki sebepleri varsa yaşadığımız olaylarında sebepleri var . Öğrenme tekamül edebilme ancak ve ancak olaylar dili ile aktarabiliyor ”uygulanabilir bilgiyi” insana,.
Aslında hedef konulduğunda sanki oyun daha yeni başlıyor ve her şey tamda olması gerektiği gibi bir bir gerçekleşiyor.
Tabi siz şayet kulaklarınızı açıyor bakış açınızı genişletiyorsanız ve göçü yolda düzerken de farkında iseniz
Nasıl mı ?
Köyün cami hocası her vaazında; ısrarla Allahın onu koruyacağını kendisine düşenin sadece dua etmek olduğunu söyler dururmuş
Günlerden bir gün köye su baskını olacağı haberi gelince hocaya giden ve uyaran halka ” dua edeceğini Allah’ında onu koruyacağını tekrarlar.
Nihayetinde köyü sel basar köyün ahalisi toparlanıp köyü boşaltırken hocaya bir kes daha uğrar ”aman hocam hadi” derler ancak hoca kararlıdır.
Köyü sular basar, hoca çıka çıka son çare minarenin tepesine varmıştır.
Kayıkla gelen son 2 köylüylününde ‘aman hocam hadi gidelim sular yükselecek bak senin için geldik ” deselerde aynı cevabı verir
”Allah beni kurtarır”
Sular yükselmiş yüzme bilmeyen hoca ‘gulugulu” boğulmuştur.
Derken ölüpte Allah’ın karşısına giden hoca bir hışımla ” Onca dua ettim niye bana cevap vermedin niye beni kurtarmadın” diye bağırmaya başlayınca;
Cevap gelir ” Ben sana köy ahalisini son dakikalarında da kayıkla iki elçimi yollamadım mı!!!”
Fıkra bu ya kıssadan hisse diyeceğim O ki ” ilham bazen haktan bazende halktan geliyor ” .
Süreçlerde karşımıza çıkan engeller ve sorunlar, hedeflenen sonuca varmamızdaki yardımcılarımızdır
Bu vesile kurşun hedef şaşırmaz biz yeter ki doğru yöne bakalım doğru zamanda ateşleyebilelim ve elimizi titretmeden kararlı ilerleyebilelim..
hedefli olun kararlı ilerleyin
hoşçakalın